Bir önceki yazımda yeni döneme talip olan adayların öncelikli “yanlı tutum” , “ötekileştirme” gibi söylemlere karşı, kampanya döneminden başlayarak net tavır koymaları gerektiğini anlatmaya çalışmıştım. Bu yazımda piyasacı yada piyasalaşan satranç konusunda adayların görüşlerini merak ediyorum aslında…

Yirmi yıl önce dünyada ve ülkemizde birçok spor dalında ve satranç da daha amatör ruha dayanan, birçok işin gönüllü yürütüldüğü, devlet desteğinin ön planda olduğu, tamamına yakın devletin finanse ettiği federasyonlar ve kulüpler mevcuttu. Ancak değişen dünyada, spor ekonomisi gibi bir olgu oluştu. Durum daha çok kulüplerin ve federasyonların özelleşmesi ve piyasa şartlarında kendi kazancı ve diğer gelirleri ile durumu idama etmesi ile kendi yağıyla kavrulan yapılar haline geldi.

Özellikle son TSF yönetimleri ile kurumsallaşma ve amatör ruh yerine tamamen “piyasacılık” anlayışı diye tabir edilen talebin artırıldığı fakat aynı oranda kaliteli arzın gerçekleşmediği günümüz durumu ortaya çıktı.

Piyasa şartları yaratılan ancak arz talep dengesinin oturmadığı (geçmiş yıllarda yazılarımda yer verdiğim aktif sporcudan fazla antrenör belgesi verilen iller) kontrolsüz açılan kulüplerin getirdiği bozuk spor ekonomisi durumu, pandemi süreci ile birleşince sistem çöktü.

Kulüpler kapanıyor. Ayakta kalanlar kirayı ödeyemiyor. Antrenörler işsiz neredeyse açlıkla mücadele edecek duruma geldi. 12 yaş altı çocuk sporcuların % 90'ı geri dönmeyecek şekilde satrancı bıraltı. Alttan gelen sporcu da yok. Okullarda robotik ve akıl oyunları hakim. Okullar açılsa bile satranca zaten sıra gelmez. Turnuva devri bitti. Online turnuva bile organize edemeyen bir yapı var. Sporcuların birçoğu artık hobi olarak birkaç dakikalık online oynuyor.

Peki siz adaylar ne yapacaksınız bu vahim tabloya? Adaylar veya kulüplerden çözüm önerisini olan var mı?

Eski yönetimde yer alanlar, ayrılıp aday olanlar, yeni adaylar, çökmüş köhne sisteme yeni heyecanı, yeni anlayışı, yeni formatı getirebilecek misiniz?

Düştüğü bu kuyudan satrancı çıkarabilecek misiniz ? Bence Hayır. Birbirinin devamı olan, her üç-beş kişinin bir grup oluşturduğu, günlük kendine verilen küçük şeylerle mutlu olan ne kulüpler, nede 60 yaş üstü adayları ve arkalarından onları ittirenler bu işi çözemez.

Tabii önce seçimleri kazanmak lazım. Bu da %1 ihtimal malesef...

Heyecanı, hedefleri olan, vizyon ve misyona sahip, kalbi satranç için atan genç, dinamik başkan ve genç dinamik kadrolara ihtiyacımız var...!

SATRANÇ VE SAĞLIKLA KALIN

Barış Kaan DÖLEK

SGD Yön. Kur. Üyesi