Başarıya giden yol gerçekten çok uzun ve çok çetin bir yol olduğu konusunda sanırım hepimiz hemfikiriz. Başarıyı tanımlayacak olursak, herkese göre farklılık da gösterse, genel bir tanım yapacak olursak kısaca herhalde hedeflediğinize ulaşmaktır. Eğer planladığınız hedeflere ulaştıysanız başarılısınız demektir. Burada koyduğunuz hedefler önemli tabii.  Örneğin Avrupa şampiyonasının çok başarılı geçtiğini herkes dillendiriyor. Eğer siz başarılı bir turnuva yapmayı kendinize hedef seçtiyseniz, gerçekten organizasyon ve memnuniyet açısından başarılı. Ama ben başarı kriterinin yalnız başına başarılı bir turnuva yapmak olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Benim başarı kriterlerim, bir akıl sporu olan Briç’in bazı kesimlerdeki kumar algısını kırabildik mi? Daha tabana yayabildik mi? Okullara zorunlu olmasa bile seçmeli ders olarak koyabildik mi? Uluslararası turnuvalarda başarı elde edebildik mi? Diye bakarım.. Bugün bütün bu sorduğum soruların maalesef yanıtı hep aynı koskocaman bir hayır. Ben hayatım boyunca bir konu hakkında ki düşüncelerimi söylerken ve eleştirirken hiçbir zaman olumsuz olmamaya ve karşımdakileri kırmamaya çalışarak yapmaya çalışırım. Aynı zamanda kendimce doğru bildiklerimi çözüm önerilerimi de söylerim. Dünyanın en zor şeyi oluşmuş bir yargıyı değiştirmektir. Ama imkânsız değildir. Yeter ki siz inatla ısrarla her platformda doğrusunu anlatarak göstererek tamamen olmasa bile, bir miktar algıyı değiştirebilirsiniz. Öncelikle Devlet erkânında böyle bir algı varsa bunun değiştirmesini sağlayacak olan en önemli argümanın, tanıtımın yanı sıra, federasyonumuzun yapmış olduğu Uluslararası ve ulusal düzeyde organizasyonlardır. Bu organizasyonların açılış törenlerine Spor Bakanı, Hatta Milli Eğitim Bakanı, Gençlik ve Spor Genel müdürünü, Mülkiye amirlerini ve Belediye Başkanlarını davet ederek bu olumsuz algının kırılması için önemli birer araç olduğunu düşünüyorum. Neden derseniz? Çünkü bu organizasyonlarda yarışma şartlarını ve ciddi bir katılımın, ciddi bir emeğin ve organizasyonun olduğunu gördüklerinde hiç de düşündükleri gibi olmadığını görecekler, ilkinde olmasa bile tekrarlarında mutlaka önemli bir etkisinin olacağı aşikârdır. Biz koskoca bir Avrupa şampiyonası yaptık ne yeteri kadar tanıtım yaptık, ne de açılış töreni yaptık. Açılış da Spor Bakanı yok, Gençlik Spor Müdürlüğü yok, Vali yok, Belediye Başkanları yok. Bakın 20-25 bin nüfuslu bir ilçe olan Çubuk da bir yerel satranç turnuvası yapılıyor. Turnuvanın ödül töreninde Spor Bakanı, Gençlik Spor Genel Müdürü, İl Müdürü, Vali ve Kaymakam ödül vermek için hazır bulunuyor. Böyle bir organizasyonda devlet erkânı eğer ordaysa kamuoyundaki algıda tabii ki farklı oluyor. İstediğiniz kadar başarılı organizasyonlar yapın siz eğer yukarıda saydıklarımı yapmadığınız takdirde hem tanıtımda hem başarıda hem de tabana yaymak da hep eksik kalacaksınız. Tekrar söylüyorum bu yazıyı yazmamda ki amaç birilerini, karalamak veya kötülemek asla değil. Son derece halisane duygularla ülkemde Akıl sporlarının gelişmesini ve tabana yayılmasını istiyorum. Bunun içinde katkı sunmaya çalışıyorum, beğenirsiniz beğenmezsiniz, katılırsınız katılmazsınız ama düşüncelerimi söylemekten alı koyamazsınız. Sevgili Sedat bu yazıda Subliminal mesajlar değil direk mesajlar var.