“Türkiye kupasında antidemokratik ve oldukça vahim bir tabloya şahit olduk. Adaylık için hazırlatmış olduğumuz broşürleri arkadaşlarımız Restorantta öğlen yemeği öncesi masalara dağıtmışlardı. Garsonlar bir süre sonra broşürlerimizi toplamaya başladılar. Otel sorumlusunu aradık. Kendisine neden toplatıldığını sorduğumuzda federasyon yetkililerinin toplatılmasını istediklerini söylediler.

Arkadaşımız ve ben Gülkız hanıma bu yapılanın anti demokratik ayrıca ayıp olduğunu söylediğimizde cevap olarak haberinin olmadığını söyledi. Fakat asıl vahim soru ve gerçek niyet, yanındaki yönetim kurulunun satrançla ilgisi olmayan üyesi Ali Ümit Şifaver’den geldi; “Siz bunu dağıtmak için bizden izin aldınızmı?”
Arkadaşımız “Siz kim biz kim?” diye sorduğunda derin bir sessizlik oldu.
Evet biz kimiz? Biz satrancın gerçek sahipleriyiz. Ama siz liyakatsiz bir şekilde seçim sisteminin yanlışlığından ötürü yönetici olarak karşımızdasınız.

Anayasal hakkımız için izin alınmasını isteyen bir anlayışın korkularını anlamak mümkün. (Bu konunun derin analizi daha sonra yapılacaktır.) Halbuki yöneticilik hizmet makamıdır. Genel olarak yöneticiler liyakate dayalı seçilmediklerinde iktidarı ellerinde tutmak için otokrasiyi sürekli kullanırlar. Ancak unutulmamalıdır ki yöneticiler geçicidir. Ama biz satranççılar her zaman bakiyiz ve satrancın gerçek sahipleriyiz.

Federasyon başkanından görmemiz gereken doğru tavrı maalesef göremedik. Kendisi ” TSF başkanı olarak “benim haberim yok ama eğer federasyondan yetkili arkadaşlarımız bu talimatı verdilerse bu anti demokratik bir uygulamadır, onlar adına özür diliyorum” diyebilirdi. Ama o da, yaşananlar karşısında gerçek bakış açısını hepimize göstermiş oldu. Anayasal hakkımızın kısıtlanmasından ve broşürlerimizin gasp edilmesinden dolayı Federasyon yönetimini kınıyoruz.”